ÜYELİK GİRİŞİ ÜYE OL
Anasayfa Şiirler Forum Etkinlikler Kitap Nedir? Bicümle Tv Müzik Atölye Arama Blog İletişim Yazılar
Giriş Yap Üye Ol
"Günlerini düşler krallığında geçirmeyenler, günlerin kölesi olur." Halil Cibran Paylaş
ANASAYFA
ETKİNLİKLER
NEDİR?
TİVİ
BLOG
BİCÜMLE
ATÖLYE
ARAMA

Kahramanmaraş'ta Rasim Özdenören ruhu

Rasim Özdenören, yazı hayatının 55. yılında memleketi Kahramanmaraş'ta düzenlenen sempozyumda konuşuldu. "Çok Sesli Bir Yazar: Rasim Özdenören" sempozyumunda konuşmacılar, Rasim ağabeylerini ilk sırada oturan Rasim ağabeylerine ve konuklara anlattılar. Sempozyumdan bir gün önce yapılan Kıraathane Sohbeti'nde ise Özdenören'i, yarım asrı aşan hatıralarını sevenleriyle paylaştı.

21.11.2011

Kahramanmaraş'ta Rasim Özdenören ruhu

Kahramanmaraş Belediyesi’nin geçtiğimiz cumartesi günü Hece Dergisi’nin katkılarıyla Necip Fazıl Kültür Merkezi’nde gerçekleştirdiği "Çok Sesli Bir Yazar: Rasim Özdenören" sempozyumunda akademisyenler ve yazarlar Özdenören’in yazı, düşünce ve sanat hayatı üzerine konuştu. Rasim Özdenören de sempozyuma iştirak ederek dostları ve okurlarıyla bir araya geldi.

"Aman efendim, Cemal de gelmiş", "Ooo Mihriban Hanım da buradaymış", "Hoş geldin Şaban"... Sempozyumdan bir gün önce, cuma günü yapılan Kıraathane Sohbeti böyle başlıyor. Rasim Özdenören, yazarlık hayatının 55., doğumunun 71. yılında adına düzenlenen sempozyum için Kahramanmaraş’a gelen konuklarını bu cümlelerle karşılıyor. Maraş’ta doğup çocukluğunun belli bir kısmını burada geçirdiği için sohbete ev sahipliği yapıyor. İsimlerini bildiklerini isimleriyle, bilmedikleriniyse güler yüzüyle buyur ediyor. Ardından doyumsuz bir sohbete geliyor sıra.

Kıraathane’ye sonradan gelenler ayakta kalıyor; ama Rasim Özdenören’in sohbeti öyle ’Ayakta kaldım, yoruldum’ diye terk edilecek cinsten değil. İlk önce Duran Boz’un sorduğu soruya karşılık okumanın tarifini yapıyor. Diyor ki; "Okumak, bir mânâyı eşyadan ya da insandan istihraç etmektir." Uzun uzun anlatıyor ne demek istediğini. İnsanların zihninde saf, arındırılmış bir okuma eylemi çiziyor. Daha sonra kendi okuma macerasını anlatıyor. Annesi, daha okula başlamadan önce okumayı öğrensinler diye, ikiz kardeşi Alaaddin’le onu her gün komşunun mühendis oğlunun yanına gönderirmiş. Okumayı söktüğünde ise babası ona ’A cat can look at the king’ cümlesinin Türkçede ’Kedi krala bakabilir’ anlamına gelmediğini, başka bir dilde okuduğu kedi ya da kral kelimesinin bazen sadece ’göze yasak yok’ manasını vermek için kullanılabildiğini anlatıyor. Özdenören’in hafızasının tazeliği insanı şaşırtacak derecede kuvvetli. Neredeyse altmış yıl önce yaşadıklarını dün yaşamış gibi naklediyor. İlk okuduğu kitaptan yazdığı ilk öyküye kadar olan süreci, burada kendisini dinleyenlere hiçbir ayrıntıyı atlamadan aktarıyor.

’Çok Sesli Bir Yazar Rasim Özdenören’

Sempozyumun düzenlendiği Necip Fazıl Kültür Merkezi’ne girdiğimizde ise ilk dakikada gözlerimize 17 Kasım’da Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi tarafından fahri doktora unvanı verilen Rasim Özdenören’e ait cümlelerin yazılı olduğu afişler çarptı: "Yazar, halkını yüreğinin derinlerinde duymuyorsa, kalemi bir vebal altında boşuna işleyip duruyor demektir.", "Yazmak, insanın kaçınması elinde olmayan bir sorumluluğu yüklenmesidir." Sempozyum başladığında konuşmacılar için en büyük sürpriz, Özdenören’in de dinleyiciler arasında bulunmasıydı. Hemen bütün konuşmalar büyük ustanın affına sığınılarak başladı, kelimeler, yazar ve akademisyenlerin Rasim ağabeylerini ilk sırada oturan Rasim ağabeylerine anlatmaları için kullanıldı. Neredeyse bütün bildirilerin kaynağını, Özdenören’in eserlerinde ve düşünce dünyasında birincil derdi olan Müslüman’ca yaşama konusu oluşturdu. Yrd. Doç. Dr. Fetih Yanardağ "Özdenören, 20. yüzyılın son çeyreğinde Türkiye’deki İslami duyarlılığın etkin olduğu bir dönemde dördüncü halka olarak değerlendirilir." diyerek İslami düşüncenin Mehmet Akif’le başlayan, Necip Fazıl’la devam eden, Sezai Karakoç’la güç kazanan sürecini, Rasim Özdenören’le dördüncü evresinde olduğunu belirtti.

İki oturumda gerçekleşen sempozyumun açılış konuşmasını Kahramanmaraş Belediye Başkanı Mustafa Poyraz ve sempozyumun yükünü seve seve taşıyan Duran Boz yaptı. Arif Ay’ın başkanlığındaki ilk oturumda Cem Uraldı, Doç. Dr. Kenan Çağan, Doç. Dr. Mehmet Narlı, Yrd. Doç. Dr. Bahtiyar Arslan ve Ercan Yıldırım, Rasim Özdenören’in insan hallerini, düşünce dünyasını, eserlerindeki estetiği, yerlilik ve yerli düşünce sorununu, öykülerindeki kültürel dokuyu anlattı. Öğleden sonra Necip Evlice’nin başkanlığında yapılan ikinci oturumda ise Prof. Dr. Şaban Sağlık, Murat Özkul, Cemal Şakar, Mehmet Hayri Maraşlıoğlu ve Ömer Faruk Dönmez, Özdenören’de eleştirel düşünce perspektifini, onun entelektüel İslam düşüncesindeki yerini, modernite eleştirisini ve öykü ve düşüncelerindeki ironi dilini konuştular.

Nuri Pakdil de Kahramanmaraş’taydı

Nuri Pakdil, on yılı aşkın bir süredir gelmediği ata toprağına Rasim Özdenören sempozyumu vesilesiyle geldi. Yıllardan sonra ilk kez geçtiğimiz aylarda Ankara’da bir araya gelen Nuri Pakdil ve Rasim Özdenören’in dostlukları çok eskiye dayanır. Özdenören’in ilk kitaplarından ’Çözülme’ ve ’Çok Sesli Bir Ölüm’, Nuri Pakdil’in himmetleriyle yayımlanmıştır mesela ya da birlikte Devlet Planlama Teşkilatı’nda çalıştıkları uzun yıllar olmuştur. Araya giren onca zamana rağmen Ankara’daki ilk buluşmadan sonra, Nuri Pakdil, Rasim Özdenören adına düzenlenen sempozyumu vesile sayarak memleketi Kahramanmaraş’a geldi.

Yorumlar
Mesaj Yaz 24.11.2011 02:39:41
Kahramanmaraş ne bereketli toprak adım başına nerdeyse bir şair bir yazar bir ozan düşer...
Ve bu toprağın sesleri ne hazin öyküler yazar iyi ''yazar'' onlar...



Yorum Yapın

Kahramanmaraş'ta Rasim Özdenören ruhu ile ilgili yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üye Ol Üyelik Girişi Yap

Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.