Baskil Fıkraları
Ben Elazığ’ın Keban ilçesindenim (Keban barajının olduğu ilçe). Her yörenin kendine has fıkraları vardır. Bizim Keban yöresinin fıkraları da var ama ben Keban’ın değil, Elazığ’ın diğer bir ilçesi Baskil’in fıkralarını anlatacağım. Genelde Baskilliler biz Kebanları alaya alır, iki de bir Malatyalı olduklarını söyler…
Buya (boya) Tenekesi
Baskilli’nin biri Karayolları’nda işe girer. Kendisine bir teneke beyaz boya ile fırça verirler ve yolun orta şeridini boyamasını isterler. Baskilli hevesle işe başlar.
İlk gün 800 metre çizgi çizer, ikinci gün 400 metre, üçüncü gün 200 metre çizgi çizer. Derken günde 10 metreye kadar düşer. Şef Baskilli’yi çağırarak:
“Bak hemşerim! İşe çok iyi başladın. Gitgide tembelleştin. Acaba sebebi nedir? Niçin bu kadar tembelleştin?” der.
Baskilli:
“Vallah şefim! Ben hiç tembelleşmedim. Ama gün geçtikçe buya tenekesinden biraz daha uzaklaşim.” diye karşılık verir.
Allah kimseyi Baskilli yapmasın!
SO DA…
Baskilli’nin biri kahveye girmiş. Çaycı sormuş:
“Abi ne içersin?” Baskilli:
“Bene bi çay… So da getir.”
Bir çay bir de soda gelmiş. Baskilli:
“Eee... bu ne?” demiş. “Ee... ben sene dedim so getir.” (Su anlamında)
SAAT:
Baskilli’nin birine saatin kaç olduğunu sorarlar. Baskilli de saate bakar. Saat dokuza bir vardır. Baskilli “Saat dokuza bir var” sözünü bir türlü söyleyemez ve saate bakarak:
“Hema hema, neredeyse” Bu sırada saniyeler ilerler ve Baskilli birden:
“Dukuz” der.
Trende
Bir Konyalı bir Kayserili bir Malatyalı ve birde Baskilli trende seyahat ediyorlar. Konyalı bohçasını çıkarır etli ekmeğini yer ve artanı pencereden atar.
Malatyalı: “Atma yazıktır, günahtır” der. (Hâlbuki atılan ekmekte nefsi kalmıştır o yüzden atma der.)
Konyalı: “Etli ekmek bizde çok var. Artık bıkmışım” Der.
Biraz sonra Kayserili bohçasını açar bohçadan pastırma çıkarır, yer ve artanı pencereden atar
Malatyalı: (yine) “Atma yazıktır, günahtır, burada başkaları da var” der.
Kayserili: “Bizde de pastırma çok var. Bıkmışım pastırma yemekten” der.
Malatyalının bohçası olmadığı için yiyecek bir şeyi de yoktur. Baskilliye bakar ondada yiyecek bir şey göremeyince tutar Baskilliyi pencereden dışarı atar ve derki: “Bizde de Baskilli çok var. Bıkmışız artık.” der ve açlığını Baskilliyi trende atmakla bastırır.